English    Türkçe    فارسی   

5
2551-2560

  • Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden, güllerden bahset.
  • چه در افتادیم در دنبال خر  ** از گلستان گوی و از گلهای تر 
  • Narı, turuncu, elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat.
  • از انار و از ترنج و شاخ سیب  ** وز شراب و شاهدان بی‌حساب 
  • Yahut dalgası inci olan, incisi söyleyen, gören denizi,
  • یا از آن دریا که موجش گوهرست  ** گوهرش گوینده و بیناورست 
  • Yahut gül devşiren, yumurtaları altından, gümüşten olan kuşları söyle.
  • یا از آن مرغان که گل‌چین می‌کنند  ** بیضه‌ها زرین و سیمین می‌کنند 
  • Yahut da ceylânları besleyen, hem sırt üstü, hem yüzükoyun uçan doğan kuşlarından bahset. 2555
  • یا از آن بازان که کبکان پرورند  ** هم نگون اشکم هم استان می‌پرند 
  • Alemde gizli merdivenler vardır, basamak basamak tâ göğe kadar.
  • نردبانهاییست پنهان در جهان  ** پایه پایه تا عنان آسمان 
  • Her bulutun başka bir merdiveni vardır, her gidişin başka bir göğü.
  • هر گره را نردبانی دیگرست  ** هر روش را آسمانی دیگرست 
  • Her biri, öbürünün halinden bihaberdir. Geniş bir ülkedir, ne başı var, ne sonu!
  • هر یکی از حال دیگر بی‌خبر  ** ملک با پهنا و بی‌پایان و سر 
  • Bu, o neden böyle hoş diye şaşmaktadır; o, bu neden böyle şaşıyor diye hayrette.
  • این در آن حیران که او از چیست خوش  ** وآن درین خیره که حیرت چیستش 
  • Yeryüzü sahası geniştir. Orada her ağaç, yerden baş vermiş, boy atmıştır. 2560
  • صحن ارض الله واسع آمده  ** هر درختی از زمینی سر زده