- O yaslı leylânın âşıkına bile bu âlem saltanatı bir zerre göründü.
- عاشق آن لیلی کور و کبود ** ملک عالم پیش او یک تره بود
- Önce toprakla altın birdi. Altın da nedir? Canını bile tehlikeden esirgemiyordu. 2720
- پیش او یکسان شده بد خاک و زر ** زر چه باشد که نبد جان را خطر
- Aslan, kurt ve başka yırtıcı canavarlar bile bunu duydular, anladılar da onunla akraba gibi çevresine toplandılar.
- شیر و گرگ و دد ازو واقف شده ** همچو خویشان گرد او گرد آمده
- Çünkü o, hayvan huyundan arındı, temizlendi Aşkla doldu. Yağı, eti de zehirli bir hal aldı.
- کین شدست از خوی حیوان پاک پاک ** پر ز عشق و لحم و شحمش زهرناک
- Aklın şekerler dökmesi, canavarlara zehir olur. Çünkü iyinin iyiliği, kötünün zıddıdır.
- زهر دد باشد شکرریز خرد ** زانک نیک نیک باشد ضد بد
- Asıkın etini canavarlar yiyemez. Aşk iyilerce de bilinir, tanınır, kötülerce de.
- لحم عاشق را نیارد خورد دد ** عشق معروفست پیش نیک و بد
- Faraza âşıkı kurt kuş yese bile eti zehir olur, yiyeni öldürür. 2725
- ور خورد خود فیالمثل دام و ددش ** گوشت عاشق زهر گردد بکشدش
- Aşktan başka ne varsa her şeyi aşk yer, yutar, iki âlem de aşk kuşunun gagası önünde bir taneden ibarettir.
- هر چه جز عشقست شد ماکول عشق ** دو جهان یک دانه پیش نول عشق
- Bir tane, hiç, kuşu yiyebilir mi? Samanlık, hiç atı otlatabilir mi?
- دانهای مر مرغ را هرگز خورد ** کاهدان مر اسپ را هرگز چرد
- Kullukta bulun da belki sen de âşık olursun. Kulluk bir kazançtır ki amelle elde edilir.
- بندگی کن تا شوی عاشق لعل ** بندگی کسبیست آید در عمل