گریهی اخوان یوسف حیلتست ** که درونشان پر ز رشک و علتست
Köpeği açlıktan ölen ve dağarcığı ekmekle dolu olduğu halde köpeğine bir lokma bile vermeyip de ölümüne ağlıyan, şiirler söyliyen, başına yüzüne vuran Arap
حکایت آن اعرابی کی سگ او از گرسنگی میمرد و انبان او پر نان و بر سگ نوحه میکرد و شعر میگفت و میگریست و سر و رو میزد و دریغش میآمد لقمهای از انبان به سگ دادن
Arab’ın birinin köpeği ölmek üzereydi. Arap yağmur gibi gözyaşı dökmede, başıma ne dertler geldi demedeydi.
آن سگی میمرد و گریان آن عرب ** اشک میبارید و میگفت ای کرب
Bir dilenci geçiyordu. Dedi ki: Niye ağlıyorsun? Kimin için feryat ve figan ediyorsun?
سایلی بگذشت و گفت این گریه چیست ** نوحه و زاری تو از بهر کیست
Arap bir köpeğim vardı dedi, pek iyi huyluydu. İşte şuracıkta yol üstünde ölüyor.
گفت در ملکم سگی بد نیکخو ** نک همیمیرد میان راه او
Gündüz avcımdı, gece bekçim. Gözü pekti, avı hemen yakalardı. Hırsızı derhal kovardı.480
روز صیادم بد و شب پاسبان ** تیزچشم و صیدگیر و دزدران
Adam derdi ne yaralandı mı? Diye sordu. Arap, hayır dedi, açlık onu bu hale getirdi.
گفت رنجش چیست زخمی خورده است ** گفت جوع الکلب زارش کرده است