- Mevki sahibi, mevkii yüzünden Allahlıktan dem vurur. Allah ile ortak olmayı tamah eder, nasıl af edilebilir?
- از الوهیت زند در جاه لاف ** طامع شرکت کجا باشد معاف
- Adem’in işlediği küçücük kusur karın ve cima yüzünden oldu. Fakat iblisin suçu ululuktan ve mevki yüzündendi. 520
- زلت آدم ز اشکم بود و باه ** وآن ابلیس از تکبر بود و جاه
- Hasılı Adem çabucak tövbe etti, halbuki o melun, tövbe etmeye tenezzül etmedi.
- لاجرم او زود استغفار کرد ** وآن لعین از توبه استکبار کرد
- Boğaz ve cima hırsı da kötüdür. Fakat mevki hırsı olmadıkça yine de sınıklıdır.
- حرص حلق و فرج هم خود بدرگیست ** لیک منصب نیست آن اشکستگیست
- Bu mevki hırsının kökünü dalını söylemeye kalkışırsam bir başka cilt lazımdır.
- بیخ و شاخ این ریاست را اگر ** باز گویم دفتری باید دگر
- Arap serkeş ata Şeytan dedi, yazıda yayılan ata değil.
- اسپ سرکش را عرب شیطانش خواند ** نی ستوری را که در مرعی بماند
- Şeytanlık lügatta baş çekmedir. Bu sıfat lanete layıktır. 525
- شیطنت گردن کشی بد در لغت ** مستحق لعنت آمد این صفت
- Bir sofranın çevresine yüz tane adam oturur, yer. Fakat baş olmak isteyen iki adam dünyaya sığamaz.
- این جهان محدود و آن خود بی حدست ** نقش و صورت پیش آن معنی سدست
- O, dünya yüzünde bunun bulunmasını istemez. Hatta padişah padişahlığıma ortak olur diye babasını bile öldürür.
- آن نخواهد کین بود بر پشت خاک ** تا ملک بکشد پدر را ز اشتراک
- Duymuşsundur ya saltanat kısırdır derler. Padişahlık davasında olan, korkusundan akrabalığı filan hep keser, hepsinden vazgeçer.
- آن شنیدستی که الملک عقیم ** قطع خویشی کرد ملکتجو ز بیم