- Ateş, içe yalım verirse mutlaka bil ki onu pişirmek içindir, yakmak için değil.
- ور بود بر مغز ناری شعلهزن ** بهر پختن دان نه بهر سوختن
- Tanrı hüküm ve hikmet sahibi oldukça bu kaide daimidir. Geçmiş zamanda da böyledir. Gelecek zamanda da. 3930
- تا که باشد حق حکیم این قاعده ** مستمر دان در گذشته و نامده
- Latif iç, hatta kabuklar bile onun tarafından yarlıganırken artık nasıl olur da içi yakar? Uzaktır ondan bu.
- مغز نغز و قشرها مغفور ازو ** مغز را پس چون بسوزد دور ازو
- Hatta inayet eder de bu inayeti yüzünden başına vurursa bile ona bir iştah verir, o kırmızı şarabı içirir.
- از عنایت گر بکوبد بر سرش ** اشتها آید شراب احمرش
- Başına vurmazsa o hoca gibi onun ağzını bağlar. Şarap da içirmez, bu padişahların meclisine de sokmaz.
- ور نکوبد ماند او بستهدهان ** چون فقیه از شرب و بزم این شهان
- Padişah sakiye dedi ki: Ey izi kutlu ne susuyorsun? Hadi onu hoş bir hale getir, neşelendir!
- گفت شه با ساقیش ای نیکپی ** چه خموشی ده به طبعش آر هی
- Her akılda gizli bir hükmeden vardır. Kimi dilerse hileyle baştan çıkarır. 3935
- هست پنهان حاکمی بر هر خرد ** هرکه را خواهد به فن از سر برد
- Doğu güneşi de onun alemi aydınlatması da tutsaklar gibi onun zincirine bağlanmıştır.
- آفتاب مشرق و تنویر او ** چون اسیران بسته در زنجیر او
- Dimağına yarım afsun okuduğu zaman feleği çarha getirir döndürür.
- چرخ را چرخ اندر آرد در زمن ** چون بخواند در دماغش نیم فن
- Bir aklı tesiri altına alan başka bir akıl ondan kudret bulmuştur, tavla üstadı odur.
- عقل کو عقل دگر را سخره کرد ** مهره زو دارد ویست استاد نرد