- Öldürücü zehirin görünüşü baldır, süttür. Kendine gel de haberdar bir pirin sohbeti olmadıkça yürüme.
- زهر قاتل صورتش شهدست و شیر ** هین مرو بیصحبت پیر خبیر
- Heva ve heves lezzetlerinin hepsi hiledir, riyadır. Her lezzet , etrafı karanlıklarla çevrilmiş şimşek ışığına benzer.
- جمله لذات هوا مکرست و زرق ** سوز و تاریکیست گرد نور برق
- Derhal gelip geçen şimşek nuru, yalan ve geçici bir şeydir. Çevresinde karanlıklar var, yolunsa uzaktır senin. 4095
- برق نور کوته و کذب و مجاز ** گرد او ظلمات و راه تو دراز
- Onun ışığıyla ne bir kitap okuyabilirsin, ne bir konağa at sürebilirsin.
- نه به نورش نامه توانی خواندن ** نه به منزل اسپ دانی راندن
- Yalnız şimşek ışığına kapıldığının suçu olarak doğu nurları senden yüz çevirir.
- لیک جرم آنک باشی رهن برق ** از تو رو اندر کشد انوار شرق
- Kılavuz olmadıkça şimşek ışığı, seni geceleyin mil, mil karanlık bir çukura çeker.
- میکشاند مکر برقت بیدلیل ** در مفازهی مظلمی شب میل میل
- Gah, dağa düşersin, gah dereye. Gah bu yana düşersin, gah o yana.
- بر که افتی گاه و در جوی اوفتی ** گه بدین سو گه بدان سوی اوفتی
- Ey mevki arayan, zaten sen kılavuzu görmezsin. Hatta görsen bile ondan yüz çevirirsin. 4100
- خود نبینی تو دلیل ای جاهجو ** ور ببینی رو بگردانی ازو
- Ben bu yolda altmış mil yol yürüdüğüm halde bu kılavuz, hala bana sapık diyor.
- که سفر کردم درین ره شصت میل ** مر مرا گمراه گوید این دلیل
- Bu şaşılacak adamın sözüne kulak asarsam yola yeni baştan başlamam lazım.
- گر نهم من گوش سوی این شگفت ** ز امر او راهم ز سر باید گرفت