Can gözü açık olan kâmil, sana söyle derse güzelce, edeplice söyle, sözü uzatma!
ور بفرماید که اندر کش دراز ** همچنان شرمین بگو با امر ساز
Uzat diye emrederse yine emre uy, utanarak söyle!
همچنین که من درین زیبا فسون ** با ضیاء الحق حسامالدین کنون2075
Nitekim şimdi ben de bu güzelim Mesnevi’yi yazarken öyle yapıyorum ey Hak Ziyası Hüsamettin!
چونک کوته میکنم من از رشد ** او به صد نوعم بگفتن میکشد
Akıllı davranıp kısa kesmeye kalkıştım mı, o beni yüz çeşit vesileyle söyletmeye kalkışır.
ای حسامالدین ضیاء ذوالجلال ** چونک میبینی چه میجویی مقال
A ululuk ıssı Allah’ın ışığı Hüsamettin, görüyorsun mademki; sözden ne istersin ki?
این مگر باشد ز حب مشتهی ** اسقنی خمرا و قل لی انها
Bu herhalde fazla iştahtan olacak... Hani şair de “Bana hep şarap sun, hem de işte bu, şaraptır” da demiştir ya!
بر دهان تست این دم جام او ** گوش میگوید که قسم گوش کو
Şu anda onun kadehi, senin ağzında... Fakat kulak da kulağın nasibini ver, diyor!
قسم تو گرمیست نک گرمی و مست ** گفت حرص من ازین افزونترست2080
Ey kulak, senin nasibin hararetlenip kızarmaktır... İşte hararet, işte sarhoşluk! Fakat kulak, ben bundan daha fazlasını istiyorum, harisim ben demekte!
جواب گفتن مصطفی علیهالسلام اعتراض کننده را
Mustafa aleyhisselâm’ın itiraz edene cevap vermesi
در حضور مصطفای قندخو ** چون ز حد برد آن عرب از گفت و گو
Şeker huylu Mustafa’nın huzurunda o Arap, sözü haddinden aşırınca,
آن شه والنجم و سلطان عبس ** لب گزید آن سرد دم را گفت بس
O “Vecnecmi” padişahı, “Abese” sultanı, o soğuk nefesiyle “Sözün kâfi artık” diye dudağını ısırdı.
دست میزند بهر منعش بر دهان ** چند گویی پیش دانای نهان
Söylemesin diye elini ağzına koydu... Gizlileri bilen kişinin yanında nice bir söyleyip duracaksın?
پیش بینا بردهای سرگین خشک ** که بخر این را به جای ناف مشک
Kuru fışkıyı gözü açık erin önüne götürmüş, bunu misk yerine satın al diyorsun!
بعر را ای گندهمغز گندهمخ ** زیر بینی بنهی و گویی که اخ2085
Deve pisliğini burnunun altına koyuyor, bir de oh oh diyorsun a beyni kokmuş kişi!
اخ اخی برداشتی ای گیج گاج ** تا که کالای بدت یابد رواج
A akılsız şaşı! Kötü kumaşın revaç bulsun diye bir de oh ohtur tutturmuşsun!
تا فریبی آن مشام پاک را ** آن چریدهی گلشن افلاک را
Bu suretle bu tertemiz burnu aldatmak, o göklerin gül bahçelerinde yayılan eri kandırmak istiyorsun!
حلم او خود را اگر چه گول ساخت ** خویشتن را اندکی باید شناخت
Onun yumuşaklığı, kendisini ahmak göstermede ama senin de kendini bir parçacık bilmen lazım!
دیگ را گر باز ماند امشب دهن ** گربه را هم شرم باید داشتن
Bu gece de tencerenin ağzı açık kaldıysa kedinin de utanması icap eder!
خویشتن گر خفته کرد آن خوب فر ** سخت بیدارست دستارش مبر2090
O ışığı güzel arif kendisini uyuyor göstermede ama adamakıllı uyanıktır... Sakın sarığını aşırmaya kalkışma!
چند گویی ای لجوج بیصفا ** این فسون دیو پیش مصطفی
A pis inatçı, bu Şeytan masalını Mustafa’nın huzurunda nice bir söyleyeceksin?
صد هزاران حلم دارند این گروه ** هر یکی حلمی از آنها صد چو کوه
Bunların yüz binlerce hilmi vardır... Bir tek hilmleri bile yüzlerce dağa bedeldir!
حلمشان بیدار را ابله کند ** زیرک صد چشم را گمره کند
Hilmleri, uyanık adamı bile aptal eder... Yüz binlerce gözü olan zekâ sahibini şaşırtır, yolunu kaybettirir, sapığa döndürür!