- Yarasaların nefretinden de anlaşılıyor ki ben ulu Allah’ın parlak bir güneşiyim. 2085
- نفرت خفاشکان باشد دلیل ** که منم خورشید تابان جلیل
- Bir gül suyuna bokböcekleri rağbet etseler bu, onun gül olmadığına delâlet eder.
- گر گلابی را جعل راغب شود ** آن دلیل ناگلابی میکند
- Kalp akça mihenk istese, mihengin mihenk oluşunda şüphe hâsıl olur.
- گر شود قلبی خریدار محک ** در محکیاش در آید نقص و شک
- Bil ki hırsız geceyi ister, gündüzü değil. Ben gece değilim, cihanda parıldayan gündüzüm.
- دزد شب خواهد نه روز این را بدان ** شب نیام روزم که تابم در جهان
- Bey ayırıcıyım. Benden bir saman çöpü bile geçmesin diye kalbur gibi her şeyi eler, ayırt ederim.
- فارقم فاروقم و غلبیروار ** تا که کاه از من نمییابد گذار
- Bunların nakışlardan, suretlerden ibaret olduğunu, onlarınsa can bulunduğunu göstermek üzere unu, kepekten ayırırım. 2090
- آرد را پیدا کنم من از سبوس ** تا نمایم کاین نقوش است آن نفوس
- Ben, dünyada Allah terazisiyim. Hafif olan her şeyi ağırdan tefrik eder, gösteririm.
- من چو میزان خدایم در جهان ** وانمایم هر سبک را از گران
- Öküz, elbette bir buzağıyı Allah tanır. Eşek müşteri olup bir şey alsa, elbette ham kavun alır.
- گاو را داند خدا گوسالهای ** خر خریداری و در خور کالهای
- Ben öküz değilim ki, beni buzağı satın alsın. Ben, diken değilim ki beni deve yesin!
- من نه گاوم تا که گوسالهم خرد ** من نه خارم کاشتری از من چرد
- O, bana cevrettim sanır, hâlbuki hakikatte âdeta aynamı siler, cilâlar.”
- او گمان دارد که با من جور کرد ** بلکه از آیینهی من روفت گرد
- Bir delinin Calinus’a yaltaklanması, Calinus’un bundan korkması
- تملق کردن دیوانه جالینوس را و ترسیدن جالینوس