- Ey aşkın kıyamet yerinde İsrafillik eden sevgili… Ey aşkın aşkı, ey aşkın dileği! 4695
- ای سرافیل قیامتگاه عشق ** ای تو عشق عشق و ای دلخواه عشق
- Bana hilât vermeden önce dilerim, kulağını pencereme daya…
- اولین خلعت که خواهی دادنم ** گوش خواهم که نهی بر روزنم
- Kalbim tertemizdir, bu yüzden halimi bilirsin… Ey kulları yetiştiren, ey kullarına lütuflarda bulunan sevgili, sözlerimi duy!
- گرچه میدانی بصفوت حال من ** بندهپرور گوش کن اقوال من
- Ey misli olmayan Sadr, nice zamandır halimi duymanı arzulayıp durdum. Bu arzuyla aklım, fikrim uçtu gitti.
- صد هزاران بار ای صدر فرید ** ز آرزوی گوش تو هوشم پرید
- Nice zamandır sözlerimi dinlemeni, derdimi duymanı, o cana canlar katan gülüşlerini,
- آن سمیعی تو وان اصغای تو ** و آن تبسمهای جانافزای تو
- Benim eksik, artık sözlerimi işitmeni, benim kötülükler düşünen canımın işvesini düşünüp durdum, özleyip yattım. 4700
- آن بنوشیدن کم و بیش مرا ** عشوهی جان بداندیش مرا
- Benim sence mâlum olan kalp akçelerimi sağlam para gibi kabul ettin.
- قلبهای من که آن معلوم تست ** بس پذیرفتی تو چون نقد درست
- Şuh bir küstahın küstahlığına gösterdiğin hilme karşı bütün hilimler, bir zerreden ibaretti.
- بهر گستاخی شوخ غرهای ** حلمها در پیش حلمت ذرهای
- Dinle bak, hizmetinden ayrıldığım andan itibaren nelere uğradım: İlk önce benim için ne evvel kaldı, ne âhir... Ön de gözümden kalktı, son da!
- اولا بشنو که چون ماندم ز شست ** اول و آخر ز پیش من بجست
- İkinci, ey güzel sevgili, çok aradım ama sana bir ikinci bulamadım.
- ثانیا بشنو تو ای صدر ودود ** که بسی جستم ترا ثانی نبود